Tomrisim

Ey Sevgili! Ben gurbetim, sen yurtsun!..

Kadınım, Tomris’im; “Bir kandilin içinde ürken aydınlık” misali, dikip gözlerini göz bebeklerime “kurşun gibi ağır bir suskunlukla”, müşkül bir aşkın cefasını üzerine örttüğünü biliyorum…
Bu yüzden, sırf bu yüzden, senin için kurduğum cümleler hep eksik, hep öksüz kaldılar! Bildiğim şu sevgili! Kaderimin, kaderine tecelli olduğu ve yokluğunda kalbimi dipsiz kuyularda çoğalttığımdır.
Nasıl ki; “çölün merhametli kalbinde su her şey anlamına gelirse, sen ve sen de hak edilmiş sevgi, benim için her şey anlamına gelirdi sevgili…”
Nasıl ki, “ırmaklar kendi derinliklerinde boğulurken, çöller de kendi susuzluklarında kavruluyorsa, sen ve sende hak edilmiş sevgiden yoksunluk da beni kederli kılıyor…”
Seninle birlikte ve sen varken,
Seninle birlikte ve sen yokken,
Birbirimizden uzak ve yitikken,
Ve sevgin hep varken;
Bil ki; “ben bedenim, sen ruhsun.”
Bil ki; “ben gurbetim, sen yurtsun.”
Bil ki; “ben parçayım, sen bütünsün.”
Bil ki; “ben gölgeyim, sen ışıksın.”
Kadınım, dişi yanım! Aşkın ve sabrın acısı kendi içinde saklıdır…
Öyle ki, muhabbetle sınanmaya tahammülü yoktur!
Ey ölümüme refakat edecek olan sevgili!
Yüreğim evin,
Ben seninim, sen de benim…
Birlikte yaşayıp, birlikte ölelim…
Ey sevgili! Bil ki, yükselmek için düşmek,
Arınmak için kirlenmek,
Çıkmak için batmak lazım!
İnsan bir kere ruh için teni yakmalı,
Ve suyun serinliğini bilmek için ateşe düşmeli insan!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aslına Kargış...

Ben Seni Bıraktıysam..

BUL BENİ OLRİC-OĞUZ ATAY